İskenderun'dan başlayıp. Halep'ten geçerek , Bağdat'a gidecek, daha sonra da İran Körfezi'ne kadar uzatılacak bir demiryolu inşaatı için, mütemadiyen bizi rahatsız etmekteler. Bu hattın yapılmasının zor olmadığını ve Halep'in ehemmiyeti ve geçeceği mıntıkadaki halkın nüfus kesafeti nazarı itibara alındığında, lüzumlu olduğuna inanıyorum. Ancak bu hat yapılırken, memlekete çok yabancı girecek ve her şeyde ani bir değişme olacaktır.
Demiryolu İskenderun ile Halep arasına döşeneceğinden nakliyat da tabiî buradan yapılacak ve şimdiye kadar Belen Geçidi'nden geçen kervan nakliyatı, dumura uğrayacak, neticede de orada çalışan binlerce insan ekmeğinden olacaktır. Bu iki şehir arasındaki nakliyat için 600.000 kadar hayvan kullanılmaktadır ve imparatorluğumuz dahilindeki en ehemmiyetli yollardan biridir.
Bu demiryolu inşaatı için, hele yabancı müteahhitlere imtiyaz vermek katiyen caiz değildir. Çünkü projeyi teklif eden Ermeni müteahhidin arkasında İngiliz parası yatmaktadır. İngilizlerce burayı inşa ettirmek Dicle-Fırat vadisini onlara bırakmak demektir. Çünkü istedikleri zaman İstenderun'dan, İran Körfezi'ne ilerlemek imkânını bulacaklar ve bizim yerlerimizi alacaklardır.
Sultan Abdülhamid , Siyasi Hatıralarım , sf 118