Türkiye'ye yapılan Haçlı Seferleri henüz durmuş değildir, ihtiyar geveze Oladstone Papa Pie ll'nin izinde gitmektedir. Ortaçağda, garpta din kavgaları sürüp giderken, hıristiyanlar aralarındaki mezhep farkı dolayısiyle birbirlerine en haince zulümleri tatbik ettikleri sıralarda işkenceden kaçanların, şimdi beğenmedikleri Türkiye'ye sığındıklarını inkâr edemezler, ispanya'da Engizisyon Mahkemelerinde, yahudilerin kimine işkence, kimine hudut dışı edilme cezaları verildiğinde onları kabul eden, onlara yer gösteren gene Türkiye olmuştur. Siyasî yahut dînî akidelerinden dolayı sürgün edilenleri, Hilâl-i Ahmer her zaman himaye etmiştir. Fakat bu tarihî hakikatları kim biliyor yahut da kim öğrenmeğe veya hatırlamağa çalışıyor? Meselâ İngilizlerin birinci adamı Gladstone, şark meselesine ait ne bilir? Hükümetimin kanunlarla değil, şiddet politikasıyla idare edildiğini söyleyen Gladstone 'in tarizlerini, hücumlarını, ancak hezeyan diye hülasa edebilirim. İngiliz gazetelerinde neşredilen önce Bulgar katliamının, sonra da Ermeni katliamının yalan ve yanlış olduğunu ispat etmedik mi? Şehirlerin harap edildiği, sakinlerinin yerlerinden atıldığını yazdıklarında, her şeyin yerli yerinde olduğu; hıristiyanlarla, müslümanların beraberce mükemmelen geçindikleri görülmüştür. Şarkta uzunca müddet yaşayan ve tarafgirlik etmeden hüküm verebilen bir kimse, müslümanların şarktaki hıristiyanlardan çok daha iyi olduklarını kabul edecektir. Hele ispanyolların kanlı zaferleri, Fransızların Cezayir'i istilâsı, ingilizlerin Hint isyanını bastırmaları, Belçika'nın Kongo'yu zaptetmesi, Rusların Sibirya'daki zulümleri düşünülecek olursa; Türkleri n kendi vatanlarında himaye ettikleri ermeniler tarafından teşekkür yerine hücuma uğradıklarında sabırlarının taşmasına neden hayret edildiği anlaşılamaz.
Büyük devletler, Ermenilerin, kılıçla, dinamitle saldıran asiler olduğunu anlamak; kendi topraklarımızın efendisi olduğumuzu kabul etmek istemiyorlar; kapitülasyonlarla veya diğer teklifleriyle bizi mütemadiyen rahatsız ediyorlar. Monako Prensliğine dahi verdikleri hakları bize fazla görüyorlar.
Türkiye'ye karşı haçlı seferleri gizli bir şekilde devam etmekledir.
Sultan Abdülhamid , Siyasi Hatıralarım , sf 95 - 96