Türkiye'nin sulh ve sükûna olan ihtiyacı (1902)
Allah bize sulh ve sükûnet nasip elsin! Hiç bir memleketin, bizim kadar buna İhtiyacı olduğunu zannetmiyorum, idaremizin pek çok eksiği olduğu, memurlarımızın gevşek çalışmalarının da, devletimiz içindeki ebedî ve tahammülsüz kaynaşmayı yaratmaya sebep olduğu malûmunuzdur. Fakat bizi her şeyden fazla felâkete iten , büyük devletlerin entrikalarıdır. Bu devletler, tabiiyetimizdeki milletleri, arka arkaya isyana teşvik etmek suretiyle, bizi her sene daha fazla sıkıntıya düşürmektedirler. Her sene, bu uğurda hiç faydasız sarfettiğimiz milyonlarla ne kadar lüzumlu şeyler yapılabilirdi. Fakat büyük devletler, geniş teşkilâtlı İmparatorluğumuzu inşa edecek ne zaman bıraktılar ne de sükunet ! Gene büyük devletlerin sebebiyle halkımızı ilerletmeğe İmkân bulamadık. Bütün bunlar bizim zayıf kalmalınızın sebebi oldu. Bize de hiç olmazsa on senelik bir sulh tanınsa Japonların o kadar methedilen terakkilerini, biz de yapabilirdik. Onlar Avrupalıların pençelerinden uzak olduklarından, bize nazaran bahtiyardırlar, emniyet içinde yaşamaktadırlar. Maalesef biz, tam Avrupalı sırtlanların geçiş yerine çadırımızı kurmuşuz.
Kaynak : Sultan Abdülhamid , Siyasi Hatıralarım , sf 81-82